Bebeklerin kafatası kemikleri beynin rahat bir biçimde büyümesi için birbirinden ayrı oluyor ve bebeğin gelişimi süresinde kapanıyor. Bazen bebeklerde bu kemiklerin erken kapanmasindan kaynaklı Kraniosinostoz denilen bir rahatsızlık ortaya çıkıyor. Kemiğin kapandığı sütura göre kendi içinde de ayrılıyor. Trigonosefali diğer bir deyişle üçgen alın bunlardan biri. Alın kismindaki kemiklerin yani metopik süturun erken kapanması sebebiyle oluşuyor. Bu da kafa büyüdükçe alın kisminda şekil bozukluğuna sebep oluyor. Şakaklar basık oluyor bunun sonucunda alnın ortasina doğru üçgen bir sivrilik oluşuyor, gözler birbirine çok yakın ve çekik oluyor. Bizim doktorumuzdan öğrendiğimize göre bu rahatsızlık daha kromozomlar birleşirkenki bir genetik hatadan kaynaklanıyor. Anne karnında kapanmaya başlıyor, o kadar erken yani. Rüyayı kucağıma ilk verdiklerinde fark ettik biz alnındaki çıkıntıyı. Çocuk doktoru ilk başta önemsemedi, doğdunda bebeklerin kafaları yamuk yumuk olabiliyor sonradan düzeli
Salgın günleri bitecek mi? Yaz tatili yapabilecek miyiz? Havuza denize girebilecek miyiz?
Bizim içten içe sorduğumuz bu soruları Rüya açıktan soruyor. Kendince otelli, havuzlu, tatile gitmeli oyunlar oynuyor. Geçen seneki tatil günlerini hatırlıyor, öncekileri unutmuş olsa da... Bu yaz bunları yapamama ihtimalimiz olduğunu söylüyoruz. Bizi onaylayıp "salgın geçsin sonra gideriz" dese de içten içe gitmek istediği belli. Özellikle İzmir'de bolca park ve açık hava gördüğü için, orada olmayı özlediğini de hissediyoruz. Ama bir yandan da tedirginlik hissettiğini ve doktora ya da hastaneye gitmekten çekindiğini de görüyoruz.
Ne kadar az izlesek ve izlettirsek de haberler, ölüm sayıları, hastalık gündemi, tedavi,ilaç gibi kelimeler zihnine yer etmiş durumda. Biz süreci normal şekilde atlatsak da onun bilinçaltına işlenmiş pek çok imge ve kelime var. Büyük ihtimalle ileride bunlar kendini yeniden gösterecek. Belki de hepimizde...
Yorumlar
Yorum Gönder