Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Öne Çıkan Yayın

Trigonosefali

Bebeklerin kafatası kemikleri beynin rahat bir biçimde büyümesi için birbirinden ayrı oluyor ve bebeğin gelişimi süresinde kapanıyor. Bazen bebeklerde bu kemiklerin erken kapanmasindan kaynaklı Kraniosinostoz denilen bir rahatsızlık ortaya çıkıyor. Kemiğin kapandığı sütura göre kendi içinde de ayrılıyor. Trigonosefali diğer bir deyişle üçgen alın bunlardan biri. Alın kismindaki kemiklerin yani metopik süturun erken kapanması sebebiyle oluşuyor. Bu da kafa büyüdükçe alın kisminda şekil bozukluğuna sebep oluyor. Şakaklar basık oluyor bunun sonucunda alnın ortasina doğru üçgen bir sivrilik oluşuyor, gözler birbirine çok yakın ve çekik oluyor. Bizim doktorumuzdan  öğrendiğimize göre bu rahatsızlık daha kromozomlar birleşirkenki bir genetik hatadan kaynaklanıyor. Anne karnında kapanmaya başlıyor, o kadar erken yani. Rüyayı kucağıma ilk verdiklerinde fark ettik biz alnındaki çıkıntıyı. Çocuk doktoru ilk başta önemsemedi, doğdunda bebeklerin kafaları yamuk yumuk olabiliyor sonradan düzeli

28. ay

Rüyamızın kafasındaki ameliyat izleri dışında ameliyatla ilgili bi sorunu kalmadı, bi sorun yaşamadık. Kafasını elle kontrolümüz sürüyor, yılda bir kere doktoru da görüyor, siz bir sorun görürseniz getirin diyor, o konuda rahat. Saçları uzuyor, annesi uzatma taraftarı. Güzel güzel örüyor. 2. Yaş gününden beri doğum günü pastası yapmaya ve iyi ki doğdun şarkıları söylemeye bayılıyor. Şarkı söyleme konusunda pek hevesli, evde düzenli müzik dinliyoruz. Cover yapma konusunda istekli! Uydur kaydır sözlerle şarkıları birleştiriyor. Bizden duymuş olma ihtimali yüksek sözleri bazen tam yerinde kullanarak bizi şaşırtıyor. Çok hasta olmuyor ama olduğunda da ilac içme konusunda çok isteksiz. Şehir değiştirdiğimizde, yatağını arıyor. Gece terörü deniyormuş, uykuya dalamıyor bir türlü, ortam değiştirip fazla uyaranla karşılaştığı için olabilir. Bir de kabızlık ya da kakasını tutma sorunu var, alışkanlık haline geldi. Ne yapsak çözemedik. 2017'le beraber 28. ayına girerken Rüya bizi parmağında

1 yıl geçti

Ameliyattan sonra bir yılı devirdik, geçenlerde soğuk algınlığı için 1 gece hastanede kalmanın zorluğunu yaşayınca neler yaşadığımızı daha iyi anladık. 1 haftaya yakın her yerinden sarkan  tüpler, plastik borular, kan yollarıyla baş ucundaydık. Neyse ki çok hastalanmıyorsun... Yeniden doktor görmekten sen de hoşnut değilsin. Eğlenceli halin, coşup gülmelerin doktor beyazlığını, hemşire yeşilini görmenle kayboluyor. Gülüşün ne kadar neşeliyse ağlaman da o kadar hiddetli. Kafanı düzleştirirken gitgelleri fazlasıyla yaşadın galiba, tıpkı bizim kendi içimizde çok sık yaşadığımız gibi. Ameliyatın izleri yer yer dursa da iyi ki  olmuşsun diyoruz, sen de iyi ki olmuşsun. Daha başka izleri içimize işleyerek yaşamayıp kendimiz olmaya devam ederken bizim tek eğlencemiz ve hayata dair önem verdiğimiz şeysin çünkü.

Zaman Geçiyor

Geçen sene bugün bu saatlerde hastane odasında seni ameliyata alacakları saati bekliyorduk. Bugün tam 1 yıl oldu, hala gözümün önünde ameliyathane kapısında doktorun seni alıp götürüşü. Sonra bana bir ömür gibi gelen saatler süren bekleyişimiz. Ameliyat bitip seni yoğun bakıma aldıklarında beni de yanına almışlardı. Yanına geldiğimde ağlıyordun, başında hemşireler toplanmış sana bakıyorlardı. "Rüya, annecim ben burdayım" dediğimde hemen susmuştun, kucağıma verdiler uyudun. Şimdi yine kucağımda uyuyorsun ama bu sefer oturma odamızda sıradan hatta birazda rutine binmiş bir erken uyanma sebebiyle. Çok şükür... Şimdi bir kan alınırken bile baban ve ben ağlamamak için tutuyoruz kendimizi, o zamanki sıkıntılar şimdi en küçük bir şeyde gösteriyor kendini. Yine de sana her baktığımızda iyi ki yaptırmışız diyoruz, doğru bir karar vermiş olmanın rahatlığı var içimizde. Bizim bildiğimiz için fark ettiğimiz başkalarının anlamadığı ufak şeyler dışında hiçbir sıkıntın yok artık, umarım g