Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Öne Çıkan Yayın

Trigonosefali

Bebeklerin kafatası kemikleri beynin rahat bir biçimde büyümesi için birbirinden ayrı oluyor ve bebeğin gelişimi süresinde kapanıyor. Bazen bebeklerde bu kemiklerin erken kapanmasindan kaynaklı Kraniosinostoz denilen bir rahatsızlık ortaya çıkıyor. Kemiğin kapandığı sütura göre kendi içinde de ayrılıyor. Trigonosefali diğer bir deyişle üçgen alın bunlardan biri. Alın kismindaki kemiklerin yani metopik süturun erken kapanması sebebiyle oluşuyor. Bu da kafa büyüdükçe alın kisminda şekil bozukluğuna sebep oluyor. Şakaklar basık oluyor bunun sonucunda alnın ortasina doğru üçgen bir sivrilik oluşuyor, gözler birbirine çok yakın ve çekik oluyor. Bizim doktorumuzdan  öğrendiğimize göre bu rahatsızlık daha kromozomlar birleşirkenki bir genetik hatadan kaynaklanıyor. Anne karnında kapanmaya başlıyor, o kadar erken yani. Rüyayı kucağıma ilk verdiklerinde fark ettik biz alnındaki çıkıntıyı. Çocuk doktoru ilk başta önemsemedi, doğdunda bebeklerin kafaları yamuk yumuk olabiliyor sonradan düzeli

1 yaş

1 yıl 1 günlüksün. Neler olmadı ki şu bir yılda; zorunlu otobüs-uçak yolculuklarından keyifli feribot yolculuklarına... 4 saat seni bırakıp gittiğimiz ameliyat odasından sıradan bir tetkik için iğne alınırken gözlerimizin dolmasına. Her tarafın sarılı, iğneli serumlu iken ellerimiz ellerinde uyuduğumuz hastane yatağından, sabahları bizi tekmeleyerek uyandırdığın yatağımızda "biraz ileri gider misin" rahatlığına... Sabır ve telaş, yorgunluk ve umut. 1 yılda bize her bir duygunun tanımını yeniden yaptırdın. Ama iyisin! Bravo! yollarda, tatilde, diş çıkarırken yaşanacak zorlukların en azını yaşattın bize. Bizim küçük bebeğimiz şimdi küçük bir çocuğa dönüyor. İnsani özellikler gösterdikçe belki biz de daha çok insan oluruz seninle birlikte. Anlamlı hale geldikçe hareketlerin tavırların, belki bizim hayatımız daha anlamlı hale gelir. Sana ulaşmak için gösterdiğimiz azmi, kat ettiğimiz yolları seni hayatta tutmak, seni daha iyi yaşatmak için de geçiyoruz. Bu bir ilk; acemiliğimiz